Yokuş Yukarı

Stok Kodu:
9789753483070
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
224
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2007-03-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%27 indirimli
100,00
73,00
Aynı gün kargo
9789753483070
693748
Yokuş Yukarı
Yokuş Yukarı
73.00
Hababam Sınıfı başta olmak üzere pek çok roman ve öykü kitabıyla bir mizah ustası olarak tanınan şair Rıfat Ilgaz, bu yapıtında yazarlık yaşamının birbirinden ilginç anılarını anlatıyor. Yokuş Yukarı da Cağaloğlu çevresi, gazetecilik dünyası, Babialinin unutulmaz patronları, ünlü yazarlar, ünlü içkievleri, Orhan Veliden Cahit Irgata, Arif Dinodan Orhan Kemale kadar birçok sanatçı, tatlı bir mizah havası içinde anılmakta. HEP YOKUŞ YUKARI Alt baştan başladık tırmanmaya. Biliyorduk ne denli dik olduğunu, bu YOKUŞun. Bizden önce bu yokuştan geçip gidenler, onun bu yoruculuğundan gene de yakınmamışlardı. Öyle olsaydı, hiç BİZİM YOKUŞ diye benimserler, anılarında sevgiyle yer verirler miydi? Tüm yokuşlar gibi bizim yokuşu da aşmak için soluk isterdi. Ne yazık ki bu gerçeği kişi, yokuşun ortalarına doğru, yol dikleşip soluğu tıkanınca anlayabiliyor. Öylesine bir yokuş ki, bir ayrıcalığı, dönüşünün olmayışı Acemin dediği gibi, öle ki kurtula! Hiç mi kolay yanı yok, bu dik yolda yürümenin. Olmaz olur mu? Öylelerini gördük ki yol arkadaşlarımızın, bu yolun yolcusu olduklarından bile kuşkulandık! İki yanından, iki koluna girilenler mi rastlamadık, hababam, arkalarından dayanılanlara, durmadan omuzlananlara, çömezliğinde baş tacı edilenler Bizim yolculuğumuz, bunların tam tersi oldu demeye bile dilim varmıyor Neden mi? Tabansızlığımıza verileceğinden korktuğumuzdan, biraz da Yakınmak gibi olmasın ama yolculuğumuz biraz çileli geçmekte Bir yol arkadaşımızı, bizi kitabına alırken yaptığı Acılı Kuşak nitelemesinde biraz yakınma bulunduğundan Çileli deyip geçiyorum Birçoklarının her vesileyle ikide bir ödüllendirildiği bir toplumda bizim meskenimiz boyuna mahpus damları mı olmalıydı? Biz bu davranışlardan bile soluk aldırma, dinlendirme anlamı çıkarıp mutlu olmaya çalışanlardanız, yani acıyı bal eyleyenlerden. Kimi politikacılarımızın sıkıştıkları zaman Yorum yoook!... dedikleri gibi, biz gene de Yakınma yok! deyip geçiyoruz Bu anılar, şunu da açıklayayım ki, yeni yazılmadı. Bu kitaba alırken gene de sözü geçen kişilerin gönüllerini almak, onlardan özür dilemek isterdim. Ama bu yazılarda birazcık gerçek payı varsa kızılmaması gerekir sanırım. Eğer fazla abartıya kaçılmışsa, bunun da mizahın hoşgörüsüne verilmesi dileğiyle Hoşça kalın! RIFAT ILGAZ
Hababam Sınıfı başta olmak üzere pek çok roman ve öykü kitabıyla bir mizah ustası olarak tanınan şair Rıfat Ilgaz, bu yapıtında yazarlık yaşamının birbirinden ilginç anılarını anlatıyor. Yokuş Yukarı da Cağaloğlu çevresi, gazetecilik dünyası, Babialinin unutulmaz patronları, ünlü yazarlar, ünlü içkievleri, Orhan Veliden Cahit Irgata, Arif Dinodan Orhan Kemale kadar birçok sanatçı, tatlı bir mizah havası içinde anılmakta. HEP YOKUŞ YUKARI Alt baştan başladık tırmanmaya. Biliyorduk ne denli dik olduğunu, bu YOKUŞun. Bizden önce bu yokuştan geçip gidenler, onun bu yoruculuğundan gene de yakınmamışlardı. Öyle olsaydı, hiç BİZİM YOKUŞ diye benimserler, anılarında sevgiyle yer verirler miydi? Tüm yokuşlar gibi bizim yokuşu da aşmak için soluk isterdi. Ne yazık ki bu gerçeği kişi, yokuşun ortalarına doğru, yol dikleşip soluğu tıkanınca anlayabiliyor. Öylesine bir yokuş ki, bir ayrıcalığı, dönüşünün olmayışı Acemin dediği gibi, öle ki kurtula! Hiç mi kolay yanı yok, bu dik yolda yürümenin. Olmaz olur mu? Öylelerini gördük ki yol arkadaşlarımızın, bu yolun yolcusu olduklarından bile kuşkulandık! İki yanından, iki koluna girilenler mi rastlamadık, hababam, arkalarından dayanılanlara, durmadan omuzlananlara, çömezliğinde baş tacı edilenler Bizim yolculuğumuz, bunların tam tersi oldu demeye bile dilim varmıyor Neden mi? Tabansızlığımıza verileceğinden korktuğumuzdan, biraz da Yakınmak gibi olmasın ama yolculuğumuz biraz çileli geçmekte Bir yol arkadaşımızı, bizi kitabına alırken yaptığı Acılı Kuşak nitelemesinde biraz yakınma bulunduğundan Çileli deyip geçiyorum Birçoklarının her vesileyle ikide bir ödüllendirildiği bir toplumda bizim meskenimiz boyuna mahpus damları mı olmalıydı? Biz bu davranışlardan bile soluk aldırma, dinlendirme anlamı çıkarıp mutlu olmaya çalışanlardanız, yani acıyı bal eyleyenlerden. Kimi politikacılarımızın sıkıştıkları zaman Yorum yoook!... dedikleri gibi, biz gene de Yakınma yok! deyip geçiyoruz Bu anılar, şunu da açıklayayım ki, yeni yazılmadı. Bu kitaba alırken gene de sözü geçen kişilerin gönüllerini almak, onlardan özür dilemek isterdim. Ama bu yazılarda birazcık gerçek payı varsa kızılmaması gerekir sanırım. Eğer fazla abartıya kaçılmışsa, bunun da mizahın hoşgörüsüne verilmesi dileğiyle Hoşça kalın! RIFAT ILGAZ
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat