Umdetu'l-Kari (1.Cilt)

Stok Kodu:
9786055104887
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
640
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-04-28
Çeviren:
Kolektif
Kapak Türü:
Sıvama Cilt
Kağıt Türü:
Şamua
Dili:
Türkçe
%50 indirimli
700,00
350,00
Aynı gün kargo
9786055104887
698123
Umdetu'l-Kari (1.Cilt)
Umdetu'l-Kari (1.Cilt)
350.00
Ayni'nin telif ettiği eserler çoktur. Telif ettiği eserlerin çokluğu hususunda İbn Hacer'den başka kendisine yetişen kimse yoktur. Nitekim İmam Sehavi bu gerçeği bir çok kitabında itiraf etmiştir. Umdetü'l-Kari fi Şerhi Sahihi'l-Buhari en büyük ve en meşhur eseridir. Müellifin hesabıyla 21 cilttir. Sahihi'l-Buhari'nin şerhleri içerisinde nakil ve tahkik yönünden en geniş, araştırma ve fayda bakımından en kapsamlı olan şerhidir. Buhari'nin ihtisar yaptığıyerlerde hadisin sevkini tamamlama metodunu izlemiştir. Hadisin varyantları birden çok olup bablarda tahrici tekrar ettiğinde kitapta tahric edilen yerleri belirtmiştir. Bu metod araştırmacı için büyük kolaylık sağlamaktadır. Kitabın ravileri hakkında görüş ayrılıkları bulunduğunda bu farklılıkları zikretmiştir. Hadis ricali, isimlerin ve nisbetlerin zabtı hakkında doyurucu bilgiler vermiştir. Bu bilgileri okuyan araştırmacı konuyla ilgili olan başka kaynaklara müracaat etme ihtiyacıhissetmez. Lügat ve irab hakkında en önemli bilgilere yer vermiştir. Mükemmel bir üslup takip ederek meani ve beyan ilmi ile alakalı inceliklere değinmiştir. Bunu yaparken de kitabını mutalaa edenlerin konunun daha genişele alınmasına ihtiyaç bırakmayacak derecede bu bilgilere aşina olmalarını hedeflemiştir. Hadisten hüküm çıkarma yolları hakkında ayrıntılıbilgiler vermiş, özel başlıklar altında bir takım kıymetli bilgiler aktarmıştır. Hadisin geçtiği isnatlarıverirken ali, nazil, Medeni, Şami vb. incelikleri açıklamış, tartışmalı meseleler hakkında Allah'ın kendisine verdiği ilmî kudret ve anlayış ölçüsünde mezhep fakihlerinin konuyla ilgili görüşlerine göre konuyla ilgili hadisle alakalıolan hadislerin tahricine dair geniş bilgiler vermiş, deliller arasında mukayese ve muhakeme yaparak sorular ve cevaplar başlığı altında hadisin fıkhıyla alakalıkabul ettiği ve reddettiği görüşleri serdetmiştir. Kendisinden önce yazılan şerhlerde geçen kayda değer gördüğü bilgileri almış, onları kendi süzgecinden geçirerek okuyucunun istifadesine sunmuştur. Hasılı kelam hadisleri her yönüyle şerh etmiştir. Hadisle ilgili nakledilen bilgilere ulaşmak isteyen kişi bu bilgileri Ayni'nin şerhinde bulabilir. Akli ilimlerle alakalıkonulara ulaşmak isteyen kişi de bu bilgileri yeter derecede elde eder. Hadislerin en güzel şekilde anlaşılması için ayrı ayrı konu başlıkları oluşturmuş, akli ve nakli bilgileri o başlıklar altında vermiştir. Hadisin şerhiyle çok da alakası olmayan, usulü hadis kitaplarında geçmesi daha uygun olan konuları kitabına almamıştır. Hadisin varyantlarının tahrici hakkında müstahrec ve etraf kitaplarından alıntılar yapmak suretiyle konuyu fazla uzatmamıştır. Ancak kitabın şerhi hakkında ve rivâyetlerde geçen bir lafzıbaşka bir lafza tercih etmek söz konusu olduğunda ihtiyaç duyduğunda müstahrec kitaplardan alıntılar yapmıştır. Faydalı olan kısmı gözden kaçırmazdı. Nadiren de olsa maksut bilgiyi elde etme noktasında şaşkınlık yaşayabileceği yerlerde değerli vaktine karşı olan hırsından dolayı okuyucuyu başka yerlere yönlendirir. İbn Hacer bu noktada Ayni'den farklıdır. Zira İbn Hacer okuyucuyu çoğu kez başka kitaplara yönlendirir. Bazen atıfta bulunduğu yerlerde kayda değer fayda da hasıl olmaz. Ayni'nin şerhinde olan bir çok meziyet İbn Hacer'in şerhinde yoktur. Ayni'nin şerhinin İbn Hacer'in şerhine üstünlüklerini şöyle sıralayabiliriz: Ayni, İbn Hacer'in şerhini talebelerinden biri olan Burhan b. Hıdır vasıtasıyla cüz cüz mutalaa ederdi. Bazıyerlerde yapmış olduğu tenkitlerde nakiller noktasında iki şerh arasında tevafuklar olduğu görülür. Zira kullandıkları kaynaklarda da benzerlik bulunmaktadır. Kimileri ikinci yazılan şerhin bu bilgileri birinci yazılan şerhten aldığını zannetmiştir ki bu doğru değildir. Durum dediğimiz gibidir. Kaynaklarının aynıolduğu yerlere bakıldığında bu durum açıkça görülür. Kendilerinden önceki müelliflerden nakilde bulunma hususunda biri diğerinden daha haklı değildir. Bedr el-Ayni, şerhine hicri 821 senesinde başlamış, 847 senesinde yani İbn Hacer'in şerhini bitirmesinden beş sene sonra tamamlamıştır. İbn Hacer ve arkadaşları Bedr'in bu üstün özelliklerde ortaya çıkmasına çok şaşırdılar. Talebeleri hocaları için sonradan bir takım mazeretler ileri sürmeye ve Bedr'in değerini düşürmeye başladılar. İbn Hacer, Ayni'nin kitabını mutalaa etmeye başlayınca itirazları bertaraf etmek için "İntikadu'l İ'tiraz" ismini verdiği bir kitap telif etmeye başladı. İtirazlarımaddeler halinde yazdı, sonra onlara kolayca cevaplar verebilmek için altını boş bıraktı. Ancak bu esnada ecelinin gelmişolması çoğu sorularına cevap vermesine izin vermedi. İbn Hacer bu itirazlardan sonra şerhindeki bazı hataları düzeltmiştir. Bununla beraber İbn Hacer, Bedr'in şerhini tamamlamasından sonra beş sene daha yaşamıştır. Kusursuzluk Allah'a mahsustur. Her iki şerh de bilgi yüklüdür. Allame İbn Haldun hocalarının şöyle dediğini nakleder: "Buhari üzerine şerh yazılması ümmet üzerine bir borçtur. Hiç kimse gereğişekilde bu borcu yerine getirmedi." Şayet İbn Haldun iki şerhin yazıldığı döneme kadar yaşayabilseydi muhtemelen bu borcun ödendiğini söylerdi. Sehavi, bu borcu ödeyen kişinin hocası İbn Hacer olduğunu söyler. Ancak Keşfu'z-Zunun sahibiher iki şarihin bu borcu gereği şekilde ödediklerini ifade etmiştir. Ancak adaletli olanların ve büyüklenmeyenlerin de kabul edeceği üzere burada büyük payın Ayni'ye ait olduğu aşikardır. Aynî'nin denizler misali şerhine dalan kişi kendisinin ilmin yollarının kesiştiği yerde olduğunu görür. Her ilimde öne çıkmış alimler Aynî'nin metodunu benimsemiş, bütün yönleriyle anlama yollarını aydınlatmış, lügat, irab, belagat, istinbat, ravilerin biyografileri, künyelerini, lakaplarının, isimlerinin ve neseplerinin zabtı, güncel bir takım faydaların açıklanması, isnadla alakalı bir takım incelikler, asli ve feri meseleler, akli ve nakli incelikler, ihtilaflı hükümlerin delillerinin aralarında muhakeme yapmakla beraber tahrici, ilk asırdaki alimlerin mezheplerinin görüşlerinin geniş bir şekilde anlatılması hususunda Aynî'nin izinden gitmiştir. Ayni'nin şerhini mutalaa eden kişi iki şerh ve müellif arasındaki farkı ayan beyan görür ve Ayni'nin bu borcu ödediğini müşahede eder.
Ayni'nin telif ettiği eserler çoktur. Telif ettiği eserlerin çokluğu hususunda İbn Hacer'den başka kendisine yetişen kimse yoktur. Nitekim İmam Sehavi bu gerçeği bir çok kitabında itiraf etmiştir. Umdetü'l-Kari fi Şerhi Sahihi'l-Buhari en büyük ve en meşhur eseridir. Müellifin hesabıyla 21 cilttir. Sahihi'l-Buhari'nin şerhleri içerisinde nakil ve tahkik yönünden en geniş, araştırma ve fayda bakımından en kapsamlı olan şerhidir. Buhari'nin ihtisar yaptığıyerlerde hadisin sevkini tamamlama metodunu izlemiştir. Hadisin varyantları birden çok olup bablarda tahrici tekrar ettiğinde kitapta tahric edilen yerleri belirtmiştir. Bu metod araştırmacı için büyük kolaylık sağlamaktadır. Kitabın ravileri hakkında görüş ayrılıkları bulunduğunda bu farklılıkları zikretmiştir. Hadis ricali, isimlerin ve nisbetlerin zabtı hakkında doyurucu bilgiler vermiştir. Bu bilgileri okuyan araştırmacı konuyla ilgili olan başka kaynaklara müracaat etme ihtiyacıhissetmez. Lügat ve irab hakkında en önemli bilgilere yer vermiştir. Mükemmel bir üslup takip ederek meani ve beyan ilmi ile alakalı inceliklere değinmiştir. Bunu yaparken de kitabını mutalaa edenlerin konunun daha genişele alınmasına ihtiyaç bırakmayacak derecede bu bilgilere aşina olmalarını hedeflemiştir. Hadisten hüküm çıkarma yolları hakkında ayrıntılıbilgiler vermiş, özel başlıklar altında bir takım kıymetli bilgiler aktarmıştır. Hadisin geçtiği isnatlarıverirken ali, nazil, Medeni, Şami vb. incelikleri açıklamış, tartışmalı meseleler hakkında Allah'ın kendisine verdiği ilmî kudret ve anlayış ölçüsünde mezhep fakihlerinin konuyla ilgili görüşlerine göre konuyla ilgili hadisle alakalıolan hadislerin tahricine dair geniş bilgiler vermiş, deliller arasında mukayese ve muhakeme yaparak sorular ve cevaplar başlığı altında hadisin fıkhıyla alakalıkabul ettiği ve reddettiği görüşleri serdetmiştir. Kendisinden önce yazılan şerhlerde geçen kayda değer gördüğü bilgileri almış, onları kendi süzgecinden geçirerek okuyucunun istifadesine sunmuştur. Hasılı kelam hadisleri her yönüyle şerh etmiştir. Hadisle ilgili nakledilen bilgilere ulaşmak isteyen kişi bu bilgileri Ayni'nin şerhinde bulabilir. Akli ilimlerle alakalıkonulara ulaşmak isteyen kişi de bu bilgileri yeter derecede elde eder. Hadislerin en güzel şekilde anlaşılması için ayrı ayrı konu başlıkları oluşturmuş, akli ve nakli bilgileri o başlıklar altında vermiştir. Hadisin şerhiyle çok da alakası olmayan, usulü hadis kitaplarında geçmesi daha uygun olan konuları kitabına almamıştır. Hadisin varyantlarının tahrici hakkında müstahrec ve etraf kitaplarından alıntılar yapmak suretiyle konuyu fazla uzatmamıştır. Ancak kitabın şerhi hakkında ve rivâyetlerde geçen bir lafzıbaşka bir lafza tercih etmek söz konusu olduğunda ihtiyaç duyduğunda müstahrec kitaplardan alıntılar yapmıştır. Faydalı olan kısmı gözden kaçırmazdı. Nadiren de olsa maksut bilgiyi elde etme noktasında şaşkınlık yaşayabileceği yerlerde değerli vaktine karşı olan hırsından dolayı okuyucuyu başka yerlere yönlendirir. İbn Hacer bu noktada Ayni'den farklıdır. Zira İbn Hacer okuyucuyu çoğu kez başka kitaplara yönlendirir. Bazen atıfta bulunduğu yerlerde kayda değer fayda da hasıl olmaz. Ayni'nin şerhinde olan bir çok meziyet İbn Hacer'in şerhinde yoktur. Ayni'nin şerhinin İbn Hacer'in şerhine üstünlüklerini şöyle sıralayabiliriz: Ayni, İbn Hacer'in şerhini talebelerinden biri olan Burhan b. Hıdır vasıtasıyla cüz cüz mutalaa ederdi. Bazıyerlerde yapmış olduğu tenkitlerde nakiller noktasında iki şerh arasında tevafuklar olduğu görülür. Zira kullandıkları kaynaklarda da benzerlik bulunmaktadır. Kimileri ikinci yazılan şerhin bu bilgileri birinci yazılan şerhten aldığını zannetmiştir ki bu doğru değildir. Durum dediğimiz gibidir. Kaynaklarının aynıolduğu yerlere bakıldığında bu durum açıkça görülür. Kendilerinden önceki müelliflerden nakilde bulunma hususunda biri diğerinden daha haklı değildir. Bedr el-Ayni, şerhine hicri 821 senesinde başlamış, 847 senesinde yani İbn Hacer'in şerhini bitirmesinden beş sene sonra tamamlamıştır. İbn Hacer ve arkadaşları Bedr'in bu üstün özelliklerde ortaya çıkmasına çok şaşırdılar. Talebeleri hocaları için sonradan bir takım mazeretler ileri sürmeye ve Bedr'in değerini düşürmeye başladılar. İbn Hacer, Ayni'nin kitabını mutalaa etmeye başlayınca itirazları bertaraf etmek için "İntikadu'l İ'tiraz" ismini verdiği bir kitap telif etmeye başladı. İtirazlarımaddeler halinde yazdı, sonra onlara kolayca cevaplar verebilmek için altını boş bıraktı. Ancak bu esnada ecelinin gelmişolması çoğu sorularına cevap vermesine izin vermedi. İbn Hacer bu itirazlardan sonra şerhindeki bazı hataları düzeltmiştir. Bununla beraber İbn Hacer, Bedr'in şerhini tamamlamasından sonra beş sene daha yaşamıştır. Kusursuzluk Allah'a mahsustur. Her iki şerh de bilgi yüklüdür. Allame İbn Haldun hocalarının şöyle dediğini nakleder: "Buhari üzerine şerh yazılması ümmet üzerine bir borçtur. Hiç kimse gereğişekilde bu borcu yerine getirmedi." Şayet İbn Haldun iki şerhin yazıldığı döneme kadar yaşayabilseydi muhtemelen bu borcun ödendiğini söylerdi. Sehavi, bu borcu ödeyen kişinin hocası İbn Hacer olduğunu söyler. Ancak Keşfu'z-Zunun sahibiher iki şarihin bu borcu gereği şekilde ödediklerini ifade etmiştir. Ancak adaletli olanların ve büyüklenmeyenlerin de kabul edeceği üzere burada büyük payın Ayni'ye ait olduğu aşikardır. Aynî'nin denizler misali şerhine dalan kişi kendisinin ilmin yollarının kesiştiği yerde olduğunu görür. Her ilimde öne çıkmış alimler Aynî'nin metodunu benimsemiş, bütün yönleriyle anlama yollarını aydınlatmış, lügat, irab, belagat, istinbat, ravilerin biyografileri, künyelerini, lakaplarının, isimlerinin ve neseplerinin zabtı, güncel bir takım faydaların açıklanması, isnadla alakalı bir takım incelikler, asli ve feri meseleler, akli ve nakli incelikler, ihtilaflı hükümlerin delillerinin aralarında muhakeme yapmakla beraber tahrici, ilk asırdaki alimlerin mezheplerinin görüşlerinin geniş bir şekilde anlatılması hususunda Aynî'nin izinden gitmiştir. Ayni'nin şerhini mutalaa eden kişi iki şerh ve müellif arasındaki farkı ayan beyan görür ve Ayni'nin bu borcu ödediğini müşahede eder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat