9786257587549
703451
https://www.kasemkitap.com/siyaset-ve-roman-cok-partili-turkiye-ve-turk-romani
Siyaset ve Roman;Çok Partili Türkiye ve Türk Romanı
402.00
Üzerinde yaşadığı topraklardaki değişimlere ve kırılmalara şahit olan romancılar, Türkiye'nin sancılı ve oldukça özgün siyasi hikâyesini anlamaya, görmeye çalışmış ve romanlarında da bu siyasi meselelerin tartışıldığı mekânlar yaratmışlardır. Kimi zaman bu mekânlar; farklı partiden olduğu için kahvede çay verilmeyenlerin, vapurun parası seksene çıktığı için seçime gitmeyenlerin, partiye “yazılınca” nam veren Yönis Beylerin, çürük bir ağaca aşı vuranların Türkiye'sidir. Ekonomik, kültürel ve siyasi hayatta yaşanan değişim ve dönüşümlerin, Türkiye aynasına yansıdığı şekliyle göründüğü bu romanlarda; Türk siyasî tarihinde kurulan, diğer partilerle mücadele içerisine giren, iktidar ve muhalefet devirleri yaşadıktan sonra kapanan / kapatılan partiler; Türkiye'de partileşmenin başlangıç dönemi olan Meşrutiyet ve Mütareke yıllarında baş gösteren siyasî oluşumlar ve onların kendi aralarındaki rekabetler; iktidar- muhalefet ilişkileri, iki kez “çok partili hayata geçiş tecrübesi” yaşayan Türkiye'nin partileşme, parti çatışmaları ve halkın parti algısı açıkça görülmektedir. Mehmet Samsakçı, Siyaset ve Roman'da Türkiye'nin çok partili hayata geçiş sürecinde parti / particilik algılarının Türk romanına aksini sorgularken incelediği meseleyi sadece “parti veya partilerin Türk romanındaki görünümleri” ile değil, aksine parti ve particilik problemlerini daima “demokratikleşme, iktidar-muhalefet ilişkileri, siyasî kültür ve seviye” gibi kavramlarla beraber düşünmektedir. Dahası, parti çatışmaları ve halkın parti algıları hakkında edebiyatçılarımızın yaptıkları yorum ve değerlendirmeler de bu çalışmada yer almaktadır. Halide Edip'ten Tarık Buğra'ya, Yakup Kadri'den Kemal Tahir'e, Reşat Nuri'den İzzettin Dinamo'ya, Ömer Seyfettin'den Orhan Kemal'e kadar daha pek çok edebiyatçının romanları kronolojik olarak bölümlendirilerek, ideolojik veya estetik herhangi bir seçmeye tabii tutmadan ele alınmaktadır. Böylelikle her dönemin veya her yazarın kendisine has meseleleri, tartışma konuları, öncelikleri veya hassasiyet noktaları da bir bir görünür olmaktadır.
Üzerinde yaşadığı topraklardaki değişimlere ve kırılmalara şahit olan romancılar, Türkiye'nin sancılı ve oldukça özgün siyasi hikâyesini anlamaya, görmeye çalışmış ve romanlarında da bu siyasi meselelerin tartışıldığı mekânlar yaratmışlardır. Kimi zaman bu mekânlar; farklı partiden olduğu için kahvede çay verilmeyenlerin, vapurun parası seksene çıktığı için seçime gitmeyenlerin, partiye “yazılınca” nam veren Yönis Beylerin, çürük bir ağaca aşı vuranların Türkiye'sidir. Ekonomik, kültürel ve siyasi hayatta yaşanan değişim ve dönüşümlerin, Türkiye aynasına yansıdığı şekliyle göründüğü bu romanlarda; Türk siyasî tarihinde kurulan, diğer partilerle mücadele içerisine giren, iktidar ve muhalefet devirleri yaşadıktan sonra kapanan / kapatılan partiler; Türkiye'de partileşmenin başlangıç dönemi olan Meşrutiyet ve Mütareke yıllarında baş gösteren siyasî oluşumlar ve onların kendi aralarındaki rekabetler; iktidar- muhalefet ilişkileri, iki kez “çok partili hayata geçiş tecrübesi” yaşayan Türkiye'nin partileşme, parti çatışmaları ve halkın parti algısı açıkça görülmektedir. Mehmet Samsakçı, Siyaset ve Roman'da Türkiye'nin çok partili hayata geçiş sürecinde parti / particilik algılarının Türk romanına aksini sorgularken incelediği meseleyi sadece “parti veya partilerin Türk romanındaki görünümleri” ile değil, aksine parti ve particilik problemlerini daima “demokratikleşme, iktidar-muhalefet ilişkileri, siyasî kültür ve seviye” gibi kavramlarla beraber düşünmektedir. Dahası, parti çatışmaları ve halkın parti algıları hakkında edebiyatçılarımızın yaptıkları yorum ve değerlendirmeler de bu çalışmada yer almaktadır. Halide Edip'ten Tarık Buğra'ya, Yakup Kadri'den Kemal Tahir'e, Reşat Nuri'den İzzettin Dinamo'ya, Ömer Seyfettin'den Orhan Kemal'e kadar daha pek çok edebiyatçının romanları kronolojik olarak bölümlendirilerek, ideolojik veya estetik herhangi bir seçmeye tabii tutmadan ele alınmaktadır. Böylelikle her dönemin veya her yazarın kendisine has meseleleri, tartışma konuları, öncelikleri veya hassasiyet noktaları da bir bir görünür olmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.