Seke Seke Ben Geldim; Sekmeler 2

Stok Kodu:
9789944195232
Boyut:
130-210-0
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-08-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
239,00
9789944195232
683812
Seke Seke Ben Geldim; Sekmeler 2
Seke Seke Ben Geldim; Sekmeler 2
239.00
Küçükken kızlarla seksek oynamayı kendime yakıştıramadığımı, fakat biraz da hasetle kenardan oyunlarını seyrettiğimi hatırlıyorum. Uygun bulduğum oyun "Seke seke ben geldim" diye başlayanıydı; onda da hiç seken ve seçen olamadım. Oysa, bizim takımın başına bir kerecik beni seçelerdi, arkadaşlarımı nasıl da eğlendirecektim. -Seke seke ben geldim! -Hoş geldin, safa geldin. Ne istiyorsun? -Anam temizlik yaptı, yüreği yanmış; soğuk bir karpuz istiyorum. -Seç seçebildiğini... İzni koparınca, seke seke çocuklara yönelip herbirinin kafasını mıncıklayarak kelekleri, geçkinleri ne de güzel ayıklardım; ama olmadı. Kısmet bugüne imiş. Şimdilerde yaş kemâle ermiş de olsa, zayıf bacaklarım üstünde oflaya puflaya sekerek aynı oyunu edebiyatta oynamaya çalışıyorum. Edebiyat dünyasının geçkinleri-hamları, suluları-suyu kaçmışları, kuytuda fark edilmeyi bekleyen olgunları, kendini pahalıya satan kelekleri, sıkıp fiskeleyerek yahut okkalayıp şaplaklayarak sesini dinlediklerim, yiyip tadını sevdiklerim, yemeyip eşeğe verdiklerim, Nasreddin Hoca gibi "değdi-değmedi" derken hepsini silip süpürdüklerim üzerine diyeceklerim var ve onları yazmazsam eksikleneceğim. Haydi, oyuna başlayalım. -Seke seke ben geldim!
Küçükken kızlarla seksek oynamayı kendime yakıştıramadığımı, fakat biraz da hasetle kenardan oyunlarını seyrettiğimi hatırlıyorum. Uygun bulduğum oyun "Seke seke ben geldim" diye başlayanıydı; onda da hiç seken ve seçen olamadım. Oysa, bizim takımın başına bir kerecik beni seçelerdi, arkadaşlarımı nasıl da eğlendirecektim. -Seke seke ben geldim! -Hoş geldin, safa geldin. Ne istiyorsun? -Anam temizlik yaptı, yüreği yanmış; soğuk bir karpuz istiyorum. -Seç seçebildiğini... İzni koparınca, seke seke çocuklara yönelip herbirinin kafasını mıncıklayarak kelekleri, geçkinleri ne de güzel ayıklardım; ama olmadı. Kısmet bugüne imiş. Şimdilerde yaş kemâle ermiş de olsa, zayıf bacaklarım üstünde oflaya puflaya sekerek aynı oyunu edebiyatta oynamaya çalışıyorum. Edebiyat dünyasının geçkinleri-hamları, suluları-suyu kaçmışları, kuytuda fark edilmeyi bekleyen olgunları, kendini pahalıya satan kelekleri, sıkıp fiskeleyerek yahut okkalayıp şaplaklayarak sesini dinlediklerim, yiyip tadını sevdiklerim, yemeyip eşeğe verdiklerim, Nasreddin Hoca gibi "değdi-değmedi" derken hepsini silip süpürdüklerim üzerine diyeceklerim var ve onları yazmazsam eksikleneceğim. Haydi, oyuna başlayalım. -Seke seke ben geldim!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat