Osmanlı'da Köleliğin Sonu 1800 - 1909

Stok Kodu:
9786050846577
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-02-27
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%35 indirimli
295,00
191,75
9786050846577
709869
Osmanlı'da Köleliğin Sonu 1800 - 1909
Osmanlı'da Köleliğin Sonu 1800 - 1909
191.75
“Türkler, Arap ve İranlıların hiç yapmadıkları bir şeyi yaparak millî kimliklerini İslam'a gömdüler... Türklerin İslam'a sadakatlerinin gerçekliği ve ciddiliği başka hiçbir halkta görülmez. Bu nedenle hanedanlarının korumasında büyük bir Sünni canlanmasının ortaya çıkıp yayılmasına hiç şaşmamak gerekir.” Bernard Lewis, Ortadoğu Türkiye ve dünya tarihçiliği, bugüne kadar ortaya konan pek çok kıymetli araştırmaya rağmen Türk tarihinin en hassas ve kritik meselelerinden olan “İslam” konusunda çok yetersiz kaldı. Türk tarihinde İslam konusunun Selçuklu araştırmalarında bile cılız kaldığı görülmektedir. Nitekim merhum Fuad Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı, Osman Turan gibi önemli isimlerden başka kimseler bu alana pek uğramamış; var olan araştırmaların üzerine yeterli eklemeler yapılmamış; dolayısıyla “Türkler ve İslam” problematiğinin siyasal, toplumsal ve kültürel tarih alanlarındaki yansımaları hâlen daha yeterli derecede araştırılmamıştır. Elinizdeki eser, Müslümanlığa geçiş ile başlayan yeni dinî tarihsel süreç içinde Türklerin nasıl yaşadıklarını ve İslam'ı siyasete, toplumsal hayata ve kültüre nasıl yansıttıklarını konu ediniyor. İki ciltlik kitabın elinizde tuttuğunuz birinci cildindeki makale ve incelemeler, Anadolu Selçuklu döneminde İslam'ın siyasi, toplumsal ve kültürel hayatta bıraktığı izleri anlamaya çalışıyor. Bu problematik alana dair yaklaşım, yöntem ve analiz denemeleri içeren eser, Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak'ın akademik yolculuğunun nasıl bir gelişme gösterdiğini de okura sunuyor. Türk şehirlerinin kültürel ve fiziki kökenleri, Kızılbaş (yahut Alevî) isyanları, Sarı Saltık ve Şeyh Bedreddin'in halk İslam'ındaki rolü, Hacı Bektaş-ı Veli hakkında incelemeler, Nasreddin Hoca'nın yaşadığı sosyal çevre gibi pek çok konuyu okurla yeniden buluşturan Ortaçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri, birbirinden enfes makaleleriyle Türkiye ve dünya tarihçiliğinde büyük bir boşluğu dolduruyor.
“Türkler, Arap ve İranlıların hiç yapmadıkları bir şeyi yaparak millî kimliklerini İslam'a gömdüler... Türklerin İslam'a sadakatlerinin gerçekliği ve ciddiliği başka hiçbir halkta görülmez. Bu nedenle hanedanlarının korumasında büyük bir Sünni canlanmasının ortaya çıkıp yayılmasına hiç şaşmamak gerekir.” Bernard Lewis, Ortadoğu Türkiye ve dünya tarihçiliği, bugüne kadar ortaya konan pek çok kıymetli araştırmaya rağmen Türk tarihinin en hassas ve kritik meselelerinden olan “İslam” konusunda çok yetersiz kaldı. Türk tarihinde İslam konusunun Selçuklu araştırmalarında bile cılız kaldığı görülmektedir. Nitekim merhum Fuad Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı, Osman Turan gibi önemli isimlerden başka kimseler bu alana pek uğramamış; var olan araştırmaların üzerine yeterli eklemeler yapılmamış; dolayısıyla “Türkler ve İslam” problematiğinin siyasal, toplumsal ve kültürel tarih alanlarındaki yansımaları hâlen daha yeterli derecede araştırılmamıştır. Elinizdeki eser, Müslümanlığa geçiş ile başlayan yeni dinî tarihsel süreç içinde Türklerin nasıl yaşadıklarını ve İslam'ı siyasete, toplumsal hayata ve kültüre nasıl yansıttıklarını konu ediniyor. İki ciltlik kitabın elinizde tuttuğunuz birinci cildindeki makale ve incelemeler, Anadolu Selçuklu döneminde İslam'ın siyasi, toplumsal ve kültürel hayatta bıraktığı izleri anlamaya çalışıyor. Bu problematik alana dair yaklaşım, yöntem ve analiz denemeleri içeren eser, Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak'ın akademik yolculuğunun nasıl bir gelişme gösterdiğini de okura sunuyor. Türk şehirlerinin kültürel ve fiziki kökenleri, Kızılbaş (yahut Alevî) isyanları, Sarı Saltık ve Şeyh Bedreddin'in halk İslam'ındaki rolü, Hacı Bektaş-ı Veli hakkında incelemeler, Nasreddin Hoca'nın yaşadığı sosyal çevre gibi pek çok konuyu okurla yeniden buluşturan Ortaçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri, birbirinden enfes makaleleriyle Türkiye ve dünya tarihçiliğinde büyük bir boşluğu dolduruyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat