9786052174548
694970
https://www.kasemkitap.com/nabia-abbott-ve-hadise-yaklasimi
Nabia Abbott ve Hadis'e Yaklaşımı
35.00
Nabia Abbott'un görüş ve kanaatlerini incelediğimiz zaman onun, batı ve İslâm dünyasında bir oryantalist olarak
bilinmesine rağmen, hem Kur'ân-ı Kerîm hem de hadis hakkında olumlu görüşler belirttiğine şahit olmaktayız. Örneğin
Abbott'un Kur'ân-ı Kerîm hakkında şöyle dediği rivayet edilmektedir:
"Muhtevası ne olursa olsun, Kur'ân-ı Kerîm kesinlikle beşer ürünü değildir. Onun Allah'tan geldiğini inkâr etmemiz,
Muhammed'i bizzat ilâh saymamız anlamına gelir."
Abbott, hadis kültürüne olan hayranlığını da şu veciz sözlerle ifade etmiştir:
"İslâm'ın ilk döneminin herhangi bir aşamasını çalışan araştırmacı, başlangıçta, az okunan ama çokça mahkûm edilen İslâmî
kaynak olan hadis külliyatı ile karşılaşır. Mahkûmiyet büyüktür, ama tümüyle hak edilmemiştir. Hadis doğrudur ama buğday
tarlasında yaban otu da yetişir. Zararlı otlarla dikkatli bir uğraşma sonucu açıktır ki, bunlar temizlenecektir. Seçici bir göz, geride
bir veya iki yabani ot toplama tehlikesine karşın, güzelce hasat edilmiş altın buğday tarlalarını görecektir. İnsanlık tarihinin
kaynaklarını derleme çabalarının hangisi tümüyle tehlikeden uzaktır ki? Bunların yanında bıktırıcı ve zararlı otları temizleme
görevine karşılık, tedbirli bir biçici başka bir biçimde ödüllendirilir. Bu hadisler, konuşma ve anekdot damarından beslenen
kayıtlar ile sıklıkla, tatsız, kuru, yavan yıllıklarda hacimli ve düzenli hale getirilmiş derlemelerde kaybolan insani öğeleri
korumuşlardır."
Nabia Abbott'un görüş ve kanaatlerini incelediğimiz zaman onun, batı ve İslâm dünyasında bir oryantalist olarak
bilinmesine rağmen, hem Kur'ân-ı Kerîm hem de hadis hakkında olumlu görüşler belirttiğine şahit olmaktayız. Örneğin
Abbott'un Kur'ân-ı Kerîm hakkında şöyle dediği rivayet edilmektedir:
"Muhtevası ne olursa olsun, Kur'ân-ı Kerîm kesinlikle beşer ürünü değildir. Onun Allah'tan geldiğini inkâr etmemiz,
Muhammed'i bizzat ilâh saymamız anlamına gelir."
Abbott, hadis kültürüne olan hayranlığını da şu veciz sözlerle ifade etmiştir:
"İslâm'ın ilk döneminin herhangi bir aşamasını çalışan araştırmacı, başlangıçta, az okunan ama çokça mahkûm edilen İslâmî
kaynak olan hadis külliyatı ile karşılaşır. Mahkûmiyet büyüktür, ama tümüyle hak edilmemiştir. Hadis doğrudur ama buğday
tarlasında yaban otu da yetişir. Zararlı otlarla dikkatli bir uğraşma sonucu açıktır ki, bunlar temizlenecektir. Seçici bir göz, geride
bir veya iki yabani ot toplama tehlikesine karşın, güzelce hasat edilmiş altın buğday tarlalarını görecektir. İnsanlık tarihinin
kaynaklarını derleme çabalarının hangisi tümüyle tehlikeden uzaktır ki? Bunların yanında bıktırıcı ve zararlı otları temizleme
görevine karşılık, tedbirli bir biçici başka bir biçimde ödüllendirilir. Bu hadisler, konuşma ve anekdot damarından beslenen
kayıtlar ile sıklıkla, tatsız, kuru, yavan yıllıklarda hacimli ve düzenli hale getirilmiş derlemelerde kaybolan insani öğeleri
korumuşlardır."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.