9786257909563
699449
https://www.kasemkitap.com/likit-ruh
Likit Ruh
81.25
Saruhan Doğan'ın rüyaların gerçeğe karıştığı,
elinizden bırakamayacağınız yeni romanı!
Kırk dört yıl önce kaybettiği aşkın hatırasında yaşayan Raci Bey, on yıllar sonra İstanbul'a dönen eski
öğrencisi Fehim, Fehim'in eski aşkı Deniz, Deniz'i terk eden kocası Güngör, artık sınıfta oturmaya
tahammül edemeyen Cem, kahvede karşılaştığı uzun boylu esmer kız, Suriyeli öğretmen Fadi ve oğlu
Halim, Cihangir'de çok soğuk 12 günde geçen bir hikâye. Fehim neden geri döndü? Geçmişin hayalleri
bugün gerçek olabilecek mi? İlk romanı Hodbinler ile çağdaş edebiyatımıza yepyeni bir soluk getiren
Saruhan Doğan'ın rüyaların gerçeğe karıştığı, elinizden bırakamayacağınız yeni romanı Likit Ruh.
"...Cıva nehirlerinde yüzdüğümüz, sabah uyanıp pencereden baktığımızda ufka kadar uzanan çatı
dağlarına hayran olduğumuz –çünkü içinde yaşadığımız bu şehrimizi sevmeyi öğrenmiştik– selüloz kirpiklerinin soluk ışıkta parladığı gecelerde televizyonu kapatıp birbirimize anlatamadığımız hayaller
kurduğumuz, hatıra parçacıklarının arasına reklamların karıştığı bir zamanda yaşıyormuşuz ve, haydi
tahmin et Yadigâr, her şey, her şey yolundaymış..."
Saruhan Doğan'ın rüyaların gerçeğe karıştığı,
elinizden bırakamayacağınız yeni romanı!
Kırk dört yıl önce kaybettiği aşkın hatırasında yaşayan Raci Bey, on yıllar sonra İstanbul'a dönen eski
öğrencisi Fehim, Fehim'in eski aşkı Deniz, Deniz'i terk eden kocası Güngör, artık sınıfta oturmaya
tahammül edemeyen Cem, kahvede karşılaştığı uzun boylu esmer kız, Suriyeli öğretmen Fadi ve oğlu
Halim, Cihangir'de çok soğuk 12 günde geçen bir hikâye. Fehim neden geri döndü? Geçmişin hayalleri
bugün gerçek olabilecek mi? İlk romanı Hodbinler ile çağdaş edebiyatımıza yepyeni bir soluk getiren
Saruhan Doğan'ın rüyaların gerçeğe karıştığı, elinizden bırakamayacağınız yeni romanı Likit Ruh.
"...Cıva nehirlerinde yüzdüğümüz, sabah uyanıp pencereden baktığımızda ufka kadar uzanan çatı
dağlarına hayran olduğumuz –çünkü içinde yaşadığımız bu şehrimizi sevmeyi öğrenmiştik– selüloz kirpiklerinin soluk ışıkta parladığı gecelerde televizyonu kapatıp birbirimize anlatamadığımız hayaller
kurduğumuz, hatıra parçacıklarının arasına reklamların karıştığı bir zamanda yaşıyormuşuz ve, haydi
tahmin et Yadigâr, her şey, her şey yolundaymış..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.