9786254293221
709701
https://www.kasemkitap.com/kirik-hayatlar-1
Kırık Hayatlar
58.80
Bu eserimde sadece hayat olacaktı. Memleketin hakiki hayatından bir tablo ki onda gözleri oyalayacak, hayali okşayacak süslerden hiçbir iz bulunmasın.
1901'de Servet-i Fünûn dergisinde tefrikasına başlanan, ancak sansür memurlarınca sağından solundan makaslanarak paramparça edilen Kırık Hayatlar, adıyla aynı kaderi paylaşmaktan yirmi yıl sonra kurtularak yeniden kaleme alınmıştır. Halit Ziya, olgunluk dönemi eseri olarak nitelediği romanında bireyden topluma ve hemen her sınıfta yaşanan trajediye ayna tutar. Roman boyunca idealist doktor Ömer Behiç, tıpkı Dr. Jekyll'ın Mr. Hyde'la yaşadığı gibi, karakterine taban tabana zıt dostu Bekir Servet'le, insaniyet, erdem, namus ve aile gibi konularda içsel bir savaş yaşarken adliye koridorlarında, hastane köşelerindeki halk da sefalet içindeki kırık hayatlarını onarmaya çalışır.
Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945) Tanınmış Uşakizade Ailesinin üyesi olarak çocukluğu İstanbul'da, ilk gençliği İzmir'de geçti. Eski tarzda Arapça ve Farsça öğrenim gördü. Yazı hayatı Avusturyalı Katolik rahiplerin yönettiği Mechitariste'de okurken başladı. On beşinde ilk yazısı yayımlandı. İzmir'de tanınan, Fransız edebiyatçı Auguste de Jaba onu Mechitariste'ye hazırlarken bir de roman çevirtti. Okuldan ayrıldığında ilk işi şair Tevfik Nevzat'la Nevruz adlı bir dergi çıkarmak oldu (1884). Ardından Hizmet gazetesini yayımladı. İzmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği, Osmanlı Bankası'nda çevirmenlik yaptı. 1893'te İstanbul'daki Reji İdaresi'nde başkâtipliğe ve II. Meşrutiyet'in ilanıyla reji komiserliğine getirildi. 1909'da İttihat ve Terakki'nin önerisiyle V. Mehmed'in mabeyn başkâtipliğine atandı. Darülfünun'da Batı edebiyatı ve estetik dersleri verdi. Siyasal görevlerle Fransa, Almanya ve Romanya'ya gitti. Bu yoğun çalışma hayatının içinde yazarlığını da ilerletti. 1896'da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılıp Servet-i Fünûn'da kendisine büyük ün kazandıran romanlarını tefrika etmeye başladı. İlk büyük romanı Mai ve Siyah yayımlandığında büyük ses getirdi. Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar ve pek çok hikâyesi peş peşe geldi. 1901'de yazarlığı bıraktığını duyursa da II. Meşrutiyet'ten sonra yazmaya devam etti, ancak bu dönem yazdıklarını 1923'e kadar ortaya çıkarmadı. İlk romancılarımız Namık Kemal ve Ahmet Mithat olarak anılsa da edebiyatımız Halit Ziya ile çağdaş romanın gerçek örneklerine kavuşur.
Bu eserimde sadece hayat olacaktı. Memleketin hakiki hayatından bir tablo ki onda gözleri oyalayacak, hayali okşayacak süslerden hiçbir iz bulunmasın.
1901'de Servet-i Fünûn dergisinde tefrikasına başlanan, ancak sansür memurlarınca sağından solundan makaslanarak paramparça edilen Kırık Hayatlar, adıyla aynı kaderi paylaşmaktan yirmi yıl sonra kurtularak yeniden kaleme alınmıştır. Halit Ziya, olgunluk dönemi eseri olarak nitelediği romanında bireyden topluma ve hemen her sınıfta yaşanan trajediye ayna tutar. Roman boyunca idealist doktor Ömer Behiç, tıpkı Dr. Jekyll'ın Mr. Hyde'la yaşadığı gibi, karakterine taban tabana zıt dostu Bekir Servet'le, insaniyet, erdem, namus ve aile gibi konularda içsel bir savaş yaşarken adliye koridorlarında, hastane köşelerindeki halk da sefalet içindeki kırık hayatlarını onarmaya çalışır.
Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945) Tanınmış Uşakizade Ailesinin üyesi olarak çocukluğu İstanbul'da, ilk gençliği İzmir'de geçti. Eski tarzda Arapça ve Farsça öğrenim gördü. Yazı hayatı Avusturyalı Katolik rahiplerin yönettiği Mechitariste'de okurken başladı. On beşinde ilk yazısı yayımlandı. İzmir'de tanınan, Fransız edebiyatçı Auguste de Jaba onu Mechitariste'ye hazırlarken bir de roman çevirtti. Okuldan ayrıldığında ilk işi şair Tevfik Nevzat'la Nevruz adlı bir dergi çıkarmak oldu (1884). Ardından Hizmet gazetesini yayımladı. İzmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği, Osmanlı Bankası'nda çevirmenlik yaptı. 1893'te İstanbul'daki Reji İdaresi'nde başkâtipliğe ve II. Meşrutiyet'in ilanıyla reji komiserliğine getirildi. 1909'da İttihat ve Terakki'nin önerisiyle V. Mehmed'in mabeyn başkâtipliğine atandı. Darülfünun'da Batı edebiyatı ve estetik dersleri verdi. Siyasal görevlerle Fransa, Almanya ve Romanya'ya gitti. Bu yoğun çalışma hayatının içinde yazarlığını da ilerletti. 1896'da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılıp Servet-i Fünûn'da kendisine büyük ün kazandıran romanlarını tefrika etmeye başladı. İlk büyük romanı Mai ve Siyah yayımlandığında büyük ses getirdi. Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar ve pek çok hikâyesi peş peşe geldi. 1901'de yazarlığı bıraktığını duyursa da II. Meşrutiyet'ten sonra yazmaya devam etti, ancak bu dönem yazdıklarını 1923'e kadar ortaya çıkarmadı. İlk romancılarımız Namık Kemal ve Ahmet Mithat olarak anılsa da edebiyatımız Halit Ziya ile çağdaş romanın gerçek örneklerine kavuşur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.