Kamusal Maneviyat

Stok Kodu:
9786055222666
Boyut:
130-230-0
Sayfa Sayısı:
212
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-07-03
Kapak Türü:
Kuşe
Kağıt Türü:
Ivory
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
190,00
123,50
Aynı gün kargo
9786055222666
694442
Kamusal Maneviyat
Kamusal Maneviyat
123.50
"Kamusal Maneviyat" benim son birkaç yıllık ilgilerimin kesiştiği ana problematik etrafındaki çalışmalarımdan oluşuyor. Bu kitapta yer alan metinlerde bir yandan geleneğin klasikleşmiş verimlerinin bugünün dünyasına hangi kanallarla erişebildiğine bakılmakta, bir yandan da günümüz gerçekliğini özel ve kamusal ayrımıyla kategorize eden belli başlı kıymet ölçüleri karşısında, özellikle dinin varlık beyanına odaklanılmaktadır. Bu bağlamda başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, diğer cemaat organizasyonlarının ortaya koyduğu dini kurumsallaşma tecrübelerinin gelenekte yaşanmış formları geride bırakmayı göze alarak, nasıl olup da bugün yeni bir maneviyat takdimiyle görünürlük kazanmayı başardığı anlaşılmaya çalışılmaktadır. Devleti katı bir şekilde laikleştirip, gündelik hayatı da olabildiğince sekülerleştirmeyi amaçlayan bir siyasi tahayyülün bir şekilde alan açmaya ihtiyaç duyduğu din de bu kuşatma ortamı içinde yeni bir dindarlık tasavvuruna teslim olmuştur. Baskıcı laiklikle sindirilen dini hayat, sınırları henüz netleşmemiş bir kamusallık tanziminde dışarıda tutulmuş, böylece "kenarda" bırakılan din de kısıtlı bir dil ve eylem dünyası içinde yeni bir maneviyata razı olmuştur.
"Kamusal Maneviyat" benim son birkaç yıllık ilgilerimin kesiştiği ana problematik etrafındaki çalışmalarımdan oluşuyor. Bu kitapta yer alan metinlerde bir yandan geleneğin klasikleşmiş verimlerinin bugünün dünyasına hangi kanallarla erişebildiğine bakılmakta, bir yandan da günümüz gerçekliğini özel ve kamusal ayrımıyla kategorize eden belli başlı kıymet ölçüleri karşısında, özellikle dinin varlık beyanına odaklanılmaktadır. Bu bağlamda başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, diğer cemaat organizasyonlarının ortaya koyduğu dini kurumsallaşma tecrübelerinin gelenekte yaşanmış formları geride bırakmayı göze alarak, nasıl olup da bugün yeni bir maneviyat takdimiyle görünürlük kazanmayı başardığı anlaşılmaya çalışılmaktadır. Devleti katı bir şekilde laikleştirip, gündelik hayatı da olabildiğince sekülerleştirmeyi amaçlayan bir siyasi tahayyülün bir şekilde alan açmaya ihtiyaç duyduğu din de bu kuşatma ortamı içinde yeni bir dindarlık tasavvuruna teslim olmuştur. Baskıcı laiklikle sindirilen dini hayat, sınırları henüz netleşmemiş bir kamusallık tanziminde dışarıda tutulmuş, böylece "kenarda" bırakılan din de kısıtlı bir dil ve eylem dünyası içinde yeni bir maneviyata razı olmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat