9786054791309
710318
https://www.kasemkitap.com/imam-i-a-zam-ebu-hanife-r-a-in-hadis-ilmindeki-yeri
İmam-ı A‘zam Ebü Hanife (R.A.)'İn Hadis İlmindeki Yeri
115.50
İmâm-ı Şâfii (r.a.) Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Fıkıh, eser ve ictihâdlarıyla Müslümanların
İmâmı Ebû Hanîfe, beldeleri ve insanları ma‘mûr etti. Onun gibisi doğuda, batıda ve Kûfe'de
yoktur. İslâm'da fakîh olarak O, Resûllulâh (s.a.v.) ve Halîfeleri'nin sünnetlerini nûrunu bir
imâm olarak dünyaya yaydı. Öyle ise Ebû Hanîfe'nin sözlerini inkâr edenlere, Allâh kumların
sayısınca la‘net etsin.”
Bu gerçekten hareketle neşrettiğimiz elinizdeki eser, hazreti İmam'ın seçkin menkıbelerinden
bahsederken özellikle hadis ilmindeki ve Arap dilindeki otoritesini ortaya koymuş, cerh
edilecek hiçbir yönünün olmadığını güçlü delillerle ve özet bir şekilde okuyucuya sunmuştur.
Bu esnâda İmam-ı Azam'a hased edenlere de gerekli cevaplar verilmiştir.
Aslında âlimler; “İmam-ı Azam'ı savunmak” tabirinden bile haya etmişler, onu suçluymuş gibi
değerlendirip sonra onu savunmaya kalkmanın edepsizlik olduğunu, İmam-ı Azam'ın buna
ihtiyacı olmadığını bildirmişlerdir. Birgün hazreti İmam'a “Alkame mi daha Esved mi daha
üstün” diye sorulur. Hazreti İmam'ın cevabı İmamlarımız hakkında nasıl bir edebe sahip
olmamız gerektiği konusunda bütün Müslümanlar için tam bir ders niteliğindedir: “Biz onların
adını ağzımıza almaya bile layık değilken, nasıl olur da aralarında kıyas yaparız?”Hal böyleyken yine de, âlimlerimiz şüpheleri def etmek, tereddütleri ortadan kaldırmak ve
anlamayan insanlara anlatmak için bu konularda yazmışlardır.
İmâm-ı Şâfii (r.a.) Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Fıkıh, eser ve ictihâdlarıyla Müslümanların
İmâmı Ebû Hanîfe, beldeleri ve insanları ma‘mûr etti. Onun gibisi doğuda, batıda ve Kûfe'de
yoktur. İslâm'da fakîh olarak O, Resûllulâh (s.a.v.) ve Halîfeleri'nin sünnetlerini nûrunu bir
imâm olarak dünyaya yaydı. Öyle ise Ebû Hanîfe'nin sözlerini inkâr edenlere, Allâh kumların
sayısınca la‘net etsin.”
Bu gerçekten hareketle neşrettiğimiz elinizdeki eser, hazreti İmam'ın seçkin menkıbelerinden
bahsederken özellikle hadis ilmindeki ve Arap dilindeki otoritesini ortaya koymuş, cerh
edilecek hiçbir yönünün olmadığını güçlü delillerle ve özet bir şekilde okuyucuya sunmuştur.
Bu esnâda İmam-ı Azam'a hased edenlere de gerekli cevaplar verilmiştir.
Aslında âlimler; “İmam-ı Azam'ı savunmak” tabirinden bile haya etmişler, onu suçluymuş gibi
değerlendirip sonra onu savunmaya kalkmanın edepsizlik olduğunu, İmam-ı Azam'ın buna
ihtiyacı olmadığını bildirmişlerdir. Birgün hazreti İmam'a “Alkame mi daha Esved mi daha
üstün” diye sorulur. Hazreti İmam'ın cevabı İmamlarımız hakkında nasıl bir edebe sahip
olmamız gerektiği konusunda bütün Müslümanlar için tam bir ders niteliğindedir: “Biz onların
adını ağzımıza almaya bile layık değilken, nasıl olur da aralarında kıyas yaparız?”Hal böyleyken yine de, âlimlerimiz şüpheleri def etmek, tereddütleri ortadan kaldırmak ve
anlamayan insanlara anlatmak için bu konularda yazmışlardır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.