Hadisleri Anlama Sorunu

Stok Kodu:
9789753898980
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
302
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2021-05-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
160,00
112,00
Aynı gün kargo
9789753898980
697183
Hadisleri Anlama Sorunu
Hadisleri Anlama Sorunu
112.00
İslâm'ın iki temel kaynağından biri olan hadislerin anlaşılması sorunu, İslâm tarihinin ilk dönemlerinden itibaren çeşitli ilim sahalarında varlığı hissedilen temel bir problemdir. Hadis ilimleri açısından anlama sorununun mahiyeti, rivayetlerin/metnin anlayan karşısındaki konumunun ne olduğu sorusuna verilecek cevapla yakın bir ilişki içerisindedir. Buradaki ayırım, anlama çabası esnasında bazı âlimlerin rivayeti/metni merkeze alması, bazı âlimlerinse merkezde insan aklını konumlandırmasından doğmaktadır. Somut olarak ehl-i hadis ve ehl-i rey farklılaşmasında da şahit olunan bu ayırımda "Metin susar da insan mı konuşur ve konuşturur, yoksa insan susar da metin mi konuşur?" sorusu, anlamın kaynağının ne olduğunu tespit ederken önem taşımaktadır. Bu soruya verilen cevap ne olursa olsun, hakikatte konuşan ve konuşturan insandır. Bu ifade, kesinlikle rivayetin/metnin önemsiz ya da etkisiz olduğuna işaret etmemekte, rivayeti/metni anlamaya ve anlamlandırmaya yönelik her girişimin, anlayanın tasarrufu dâhilinde oluştuğunu belirtmektedir. Hadis rivayetlerinin sıhhatinin tespitinde ve Hz. Peygamber'e aidiyeti sabit olan hadislerin değerlendirilmesinde anlayanın rolü, elinizdeki eserde ön anlama ve ön yargı kavramları dikkate alınarak tartışılmıştır.
İslâm'ın iki temel kaynağından biri olan hadislerin anlaşılması sorunu, İslâm tarihinin ilk dönemlerinden itibaren çeşitli ilim sahalarında varlığı hissedilen temel bir problemdir. Hadis ilimleri açısından anlama sorununun mahiyeti, rivayetlerin/metnin anlayan karşısındaki konumunun ne olduğu sorusuna verilecek cevapla yakın bir ilişki içerisindedir. Buradaki ayırım, anlama çabası esnasında bazı âlimlerin rivayeti/metni merkeze alması, bazı âlimlerinse merkezde insan aklını konumlandırmasından doğmaktadır. Somut olarak ehl-i hadis ve ehl-i rey farklılaşmasında da şahit olunan bu ayırımda "Metin susar da insan mı konuşur ve konuşturur, yoksa insan susar da metin mi konuşur?" sorusu, anlamın kaynağının ne olduğunu tespit ederken önem taşımaktadır. Bu soruya verilen cevap ne olursa olsun, hakikatte konuşan ve konuşturan insandır. Bu ifade, kesinlikle rivayetin/metnin önemsiz ya da etkisiz olduğuna işaret etmemekte, rivayeti/metni anlamaya ve anlamlandırmaya yönelik her girişimin, anlayanın tasarrufu dâhilinde oluştuğunu belirtmektedir. Hadis rivayetlerinin sıhhatinin tespitinde ve Hz. Peygamber'e aidiyeti sabit olan hadislerin değerlendirilmesinde anlayanın rolü, elinizdeki eserde ön anlama ve ön yargı kavramları dikkate alınarak tartışılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat