9786258159950
708536
https://www.kasemkitap.com/goncanin-ucuncu-gunu
Goncanın Üçüncü Günü
73.03
Yücel Balku, öykülerinde rüyalar, labirentler, efsaneler, gizemli semboller ve tılsımlarla dolu;
tarihle şimdinin iç içe geçtiği alışılagelmiş zaman tasarılarının yıkıldığı esatirî bir evren inşa etti.
Aynı zamanda geleneksel anlatılar ve modern metinlerle kurduğu sahici bağ, ona nadir rastlanan
bir muhayyile gücü ile eskimeyen hikâyeler yazabilme yeteneğini bağışladı.
Goncanın Üçüncü Günü'nde karşılaştığımız her kahramanda ve hikâyede keşfedilmeyi bekleyen
bir gizem vardır. Okur, her öyküde heyecanla bu gizemin izini sürer. Yazarın tasarladığı mekânlar
ve anlatılar keşfin gerçekleşmesi için oluşturulmuş yollardır. Öyküler okurun ancak sonsuz iç
bağlantılar ve ipuçlarıyla çözebileceği açık uçlu bir evrende geçer: Bazen bir düşle, bazen
haritalarla, bazen içinde hikâyemizin yazılı olduğu bir cevşenle, bazen uzaklardan gelen bir
iğdenin kokusu ve bazen de kıvrılarak önümüzden geçen bir yılanın bıraktığı izle yolumuzu
buluruz.
Sükûtun en yaşlı hüneridir; çok derin susup dünyayı dışladığınıza inandığınız anda içinizdeki bir
tohuma sessizce su verir. Yeşerirken ruhunuz bile duymaz.
Yücel Balku, öykülerinde rüyalar, labirentler, efsaneler, gizemli semboller ve tılsımlarla dolu;
tarihle şimdinin iç içe geçtiği alışılagelmiş zaman tasarılarının yıkıldığı esatirî bir evren inşa etti.
Aynı zamanda geleneksel anlatılar ve modern metinlerle kurduğu sahici bağ, ona nadir rastlanan
bir muhayyile gücü ile eskimeyen hikâyeler yazabilme yeteneğini bağışladı.
Goncanın Üçüncü Günü'nde karşılaştığımız her kahramanda ve hikâyede keşfedilmeyi bekleyen
bir gizem vardır. Okur, her öyküde heyecanla bu gizemin izini sürer. Yazarın tasarladığı mekânlar
ve anlatılar keşfin gerçekleşmesi için oluşturulmuş yollardır. Öyküler okurun ancak sonsuz iç
bağlantılar ve ipuçlarıyla çözebileceği açık uçlu bir evrende geçer: Bazen bir düşle, bazen
haritalarla, bazen içinde hikâyemizin yazılı olduğu bir cevşenle, bazen uzaklardan gelen bir
iğdenin kokusu ve bazen de kıvrılarak önümüzden geçen bir yılanın bıraktığı izle yolumuzu
buluruz.
Sükûtun en yaşlı hüneridir; çok derin susup dünyayı dışladığınıza inandığınız anda içinizdeki bir
tohuma sessizce su verir. Yeşerirken ruhunuz bile duymaz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.