9786257673433
707709
https://www.kasemkitap.com/gazali-ve-levinas-felsefelerinde-yuzlesme-ahlaki
Gazâli ve Levinas Felsefelerinde Yüzleşme Ahlakı
139.75
“Yüzleşme ahlakı, ahlakın bir başka şeye indirgenmeksizin açığa çıkabildiği en temel tecrübe biçimidir. Yüzleşme ahlakı derken Levinas'ın yaptığı gibi ‘yüz' kelimesini merkeze aldığımızda, ‘Bu yüz, kimin hangi yüzüdür?' sorusuyla karşılaşmaktayız. Öte yandan Gazâlî, bir filozof, kelamcı ve sufi olarak ‘yüz' ile en temelde Tanrı'nın yüz (vech, nur)'ünü anlıyorsa, esmaü'l- hüsna (Allah'ın isimleri yani yüzleri) bağlamında, hala benzer bir soru karşımıza çıkabilir: Allah'ın hangi yüzü (vech)? Buna karşın ‘yüzleşme ahlakı' derken ‘tarihsel hadise' (event, ereignis) olarak ‘yüzleşme'yi mi merkeze almalıyız? Yoksa doğrudan ‘Ahlakın kendisine ait (metaforik anlamda) bir yüzü var mıdır?' sorusunu mu sormalıyız? Etik başlığı altında yazılan felsefi yazılar, kısmen ‘ahlakın kendisine ait bir yüzü var mıdır?' sorusuyla ilişkili görülebilir. Ancak bildiğim kadarıyla ‘Ahlakı bir yüz olarak nasıl tecrübe edebiliriz?' sorusu henüz derinliğine sorulmuş değildir. Dr. Şengül Özdemir'in elinizdeki çalışması, yukarıda kısaca değindiğim bazı soruları sormaya yönlendirmekte yani bir yüzleşme ahlakına doğru bizi hazırlamakta. Bu süreç doğrultusunda çalışmanın Gazâlî ve Levinas gibi çok önemli iki düşünürü merkeze alması son derece önemli. Zira bu düşünürler yüzleşme ahlakının ‘Hangi yüzle yüzleşme?' ve ‘Ahlakı bir yüz olarak nasıl tecrübe edebiliriz? gibi problemleri beraberinde getirdiğini bize dolaylı olarak fark ettirmekte. O halde yazımızı son bir soru ile bitirelim: Ahlakın yüzüyle yüzleşmeden bir başkasıyla ahlaken yüzleşebilir miyiz?”
“Yüzleşme ahlakı, ahlakın bir başka şeye indirgenmeksizin açığa çıkabildiği en temel tecrübe biçimidir. Yüzleşme ahlakı derken Levinas'ın yaptığı gibi ‘yüz' kelimesini merkeze aldığımızda, ‘Bu yüz, kimin hangi yüzüdür?' sorusuyla karşılaşmaktayız. Öte yandan Gazâlî, bir filozof, kelamcı ve sufi olarak ‘yüz' ile en temelde Tanrı'nın yüz (vech, nur)'ünü anlıyorsa, esmaü'l- hüsna (Allah'ın isimleri yani yüzleri) bağlamında, hala benzer bir soru karşımıza çıkabilir: Allah'ın hangi yüzü (vech)? Buna karşın ‘yüzleşme ahlakı' derken ‘tarihsel hadise' (event, ereignis) olarak ‘yüzleşme'yi mi merkeze almalıyız? Yoksa doğrudan ‘Ahlakın kendisine ait (metaforik anlamda) bir yüzü var mıdır?' sorusunu mu sormalıyız? Etik başlığı altında yazılan felsefi yazılar, kısmen ‘ahlakın kendisine ait bir yüzü var mıdır?' sorusuyla ilişkili görülebilir. Ancak bildiğim kadarıyla ‘Ahlakı bir yüz olarak nasıl tecrübe edebiliriz?' sorusu henüz derinliğine sorulmuş değildir. Dr. Şengül Özdemir'in elinizdeki çalışması, yukarıda kısaca değindiğim bazı soruları sormaya yönlendirmekte yani bir yüzleşme ahlakına doğru bizi hazırlamakta. Bu süreç doğrultusunda çalışmanın Gazâlî ve Levinas gibi çok önemli iki düşünürü merkeze alması son derece önemli. Zira bu düşünürler yüzleşme ahlakının ‘Hangi yüzle yüzleşme?' ve ‘Ahlakı bir yüz olarak nasıl tecrübe edebiliriz? gibi problemleri beraberinde getirdiğini bize dolaylı olarak fark ettirmekte. O halde yazımızı son bir soru ile bitirelim: Ahlakın yüzüyle yüzleşmeden bir başkasıyla ahlaken yüzleşebilir miyiz?”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.