Aşk Şarabı; Kaside-i Hamriyye Şerhi

Stok Kodu:
9789755745756
Boyut:
0-0-0
Sayfa Sayısı:
84
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-01-26
Çeviren:
Turan Koç-Mehmet Çetinkaya
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%30 indirimli
70,00
49,00
9789755745756
684595
Aşk Şarabı; Kaside-i Hamriyye Şerhi
Aşk Şarabı; Kaside-i Hamriyye Şerhi
49.00
İbn Fârız gibi, tasavvuf edebiyatının doruklarına tırmanmış büyük bir sûfî-şairin Kasîdetü'l-Hamriyye adlı şiirini, muhakkik bir ulu sûfî-düşünür olan Dâvûd el Kayserî'nin yorumuyla Türk okurlara sunuyoruz. Dâvûd el-Kayserî tarafından kaleme alınmış olan bu şerh, Hamriyye üzerine yazılmış ilk şerh olma özelliğine sahiptir. İbn Fârız'ın Kasîde-i Mîmiyye olarak da bilinen Kasîde-i Hamriyye adlı bu şiiri, kültür ve medeniyetimizin şiir alanındaki sentezci klasiklerinden biridir. İbn Fârız'ın bütün şiirleri gibi bu kasidesi de İbn Arabî'nin Fusûs'unun düşünce planında gerçekleştirdiği açılımın, şiir dili ve duyarlılığı düzeyinde tezâhür etmiş bir sesidir. Bu özelliği ile o, medeniyetimizin hakikat idrâkinin derin katlarına şiir dili ve duyarlılığı üzerinden açılan bir köprü ucu niteliğindedir. Bu bakımdan, bugünkü şiirimizin kendi kökleriyle buluşması konusunda da eşsiz bir örnek olarak önümüzde durmaktadır. Muhabbet şarabını tatmamış olan yaşamamıştır bu dünyada Kim onunla sarhoş ölmemişse akıl ve ölçü mahveder onu Ömrünü boşa geçirmiştir bir kimse, yansın, dövünsün dursun Yoksa bu muhabbet şarabından hiçbir nasibi, hiçbir kokusu
İbn Fârız gibi, tasavvuf edebiyatının doruklarına tırmanmış büyük bir sûfî-şairin Kasîdetü'l-Hamriyye adlı şiirini, muhakkik bir ulu sûfî-düşünür olan Dâvûd el Kayserî'nin yorumuyla Türk okurlara sunuyoruz. Dâvûd el-Kayserî tarafından kaleme alınmış olan bu şerh, Hamriyye üzerine yazılmış ilk şerh olma özelliğine sahiptir. İbn Fârız'ın Kasîde-i Mîmiyye olarak da bilinen Kasîde-i Hamriyye adlı bu şiiri, kültür ve medeniyetimizin şiir alanındaki sentezci klasiklerinden biridir. İbn Fârız'ın bütün şiirleri gibi bu kasidesi de İbn Arabî'nin Fusûs'unun düşünce planında gerçekleştirdiği açılımın, şiir dili ve duyarlılığı düzeyinde tezâhür etmiş bir sesidir. Bu özelliği ile o, medeniyetimizin hakikat idrâkinin derin katlarına şiir dili ve duyarlılığı üzerinden açılan bir köprü ucu niteliğindedir. Bu bakımdan, bugünkü şiirimizin kendi kökleriyle buluşması konusunda da eşsiz bir örnek olarak önümüzde durmaktadır. Muhabbet şarabını tatmamış olan yaşamamıştır bu dünyada Kim onunla sarhoş ölmemişse akıl ve ölçü mahveder onu Ömrünü boşa geçirmiştir bir kimse, yansın, dövünsün dursun Yoksa bu muhabbet şarabından hiçbir nasibi, hiçbir kokusu
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat